DeletedUser65459
Ziyaretçi
Evren tesadüfen oluşabilir mi ?
Bilimde kullanılan tesadüf kelimesi ile yaratılışçıların tesadüften çıkardığı anlam neden farklı anlaşılıyor ?
Şu meşhur soruya gelelim bir iğne bile kendiliğinden oluşamazken, evren nasıl kendi kendine oluşabilir ? Bir demirin kendiliğinden, bir iğneye dönüşmesi (Çok güzel parlak mükemmel bir iğneye ) demirin, doğal zorunlulukta dönüşebileceği olasılıkları dahilinde değildir.Yani iğne demirin olasılıkları içinde olmadığından ancak bir iradeyle iğne olabilir. Bunu açıkladıktan sonra tesadüften ne anladığımızı ortaya koymamız gerekiyor.
Tesadüf; Maddenin şartlar ve koşulların el verdiği ölçüde belli bir zorunluluktan veya yapacağı olasılık dahilindeki hareketten veya durumdan sonra yine olasılık dahilindeki başka bir şeye dönüşmesidir. Yani tesadüf tüm olasılıklardan herhangi birinin adıdır. Yoktan var olma değildir.
Evren de, büyük patlamadan önce bir olasılık içerisindeydi ve bu olasılıkların içerisinde büyük patlamada vardı. Büyük patlamadan sonra madde yine bir zorunluluk ve olasılık bulutu içinden bir tanesine çöktü yani şuan ki evren oluştu.
Bu şartlar ve koşullar değiştiğinde evren, yine kendi şart ve koşulların kendisine vermiş olduğu olasılıklardan bir tanesine dönüşecektir. Tesadüf deyince insanların aklına hiç bir sebep yokken olmaması gereken bir şeyin olması gibi geliyor, bu tarz bir tesadüf evrende yoktur.
Örnek verecek olursak; Bir yamaçtan büyük bir kayayı yuvarladığım da o kayanın yere ininceye kadar,olasılık dahilindeki tüm hareketlerden zorunlulukla yaptığı hareket tesadüftür. Bu kaya olasılık dahilinde olmayan bir hareket yaparsa mesela; aşağı doğru yuvarlanmayı bırakıp yukarı doğru çıkarsa o zaman orada bir irade vardır.
Peki teori nedir, örneğin evrim teorisi dediğimizde neden yaratılışçılar karşı çıkarlar, o sadece bir teori derler ? işte bir yanlış daha.
Günlük dilde teori, bir “önsezi” veya “tahmin” anlamına gelebilir. Ancak bilimde kullanılan teori en iyi şekilde desteklenmiş ve kanıtlarla sunulmuş bir açıklama anlamına gelir. Teoriler, bir şeyin “neden” ve “nasıl” olduğunu açıklar. Doğadaki olay ve olguların açıklamasıdırlar, kanıtlara dayalıdırlar. Örneğin Atom Teorisi maddenin yapısını açıklar, Evrim Teorisi canlı çeşitliliğini kaynağını açıklar hepsi geçektir ve kanıtlarla sunulmuştur. Bir varsayım veya tahmin değildir. Bir şeyin teori olması onun zayıf olduğunu değil, tam tersine doğa kanunlarını açıklayan güçlü ve bilimsel verilere dayalı bir açıklamalar bütünü olduğunu gösterir. Canlıların nesiller içerisindeki değişimi bir yasadır, gözlemsel bir gerçektir. Buna, evrim yasası denir.
Son yüzyılda evrimi destekleyen 200.000’den fazla makale yayınlamıştır. Bu makaleler evrimi destekleyen milyonlarca kanıt barındırmaktadır. Bugüne kadar evrim teorisine ters düşen tek bir kesin kanıt bile bulunamamıştır. Hiçbir bilimsel makalede evrim reddedilememiştir. Ve emin olun, çoğu bilim insanı evrim teorisini doğrulamak için değil; yanlışlamak için uğraşmaktadır.
Zira evrimi yanlışlayabilmek çok büyük bir başarı olacağından, bilim insanı kesinlikle Nobel ödülüne layık görülecektir. Hiçbir bilim insanı da bu ödülü kaçırmak istemez.
Bilimde kullanılan tesadüf kelimesi ile yaratılışçıların tesadüften çıkardığı anlam neden farklı anlaşılıyor ?
Şu meşhur soruya gelelim bir iğne bile kendiliğinden oluşamazken, evren nasıl kendi kendine oluşabilir ? Bir demirin kendiliğinden, bir iğneye dönüşmesi (Çok güzel parlak mükemmel bir iğneye ) demirin, doğal zorunlulukta dönüşebileceği olasılıkları dahilinde değildir.Yani iğne demirin olasılıkları içinde olmadığından ancak bir iradeyle iğne olabilir. Bunu açıkladıktan sonra tesadüften ne anladığımızı ortaya koymamız gerekiyor.
Tesadüf; Maddenin şartlar ve koşulların el verdiği ölçüde belli bir zorunluluktan veya yapacağı olasılık dahilindeki hareketten veya durumdan sonra yine olasılık dahilindeki başka bir şeye dönüşmesidir. Yani tesadüf tüm olasılıklardan herhangi birinin adıdır. Yoktan var olma değildir.
Evren de, büyük patlamadan önce bir olasılık içerisindeydi ve bu olasılıkların içerisinde büyük patlamada vardı. Büyük patlamadan sonra madde yine bir zorunluluk ve olasılık bulutu içinden bir tanesine çöktü yani şuan ki evren oluştu.
Bu şartlar ve koşullar değiştiğinde evren, yine kendi şart ve koşulların kendisine vermiş olduğu olasılıklardan bir tanesine dönüşecektir. Tesadüf deyince insanların aklına hiç bir sebep yokken olmaması gereken bir şeyin olması gibi geliyor, bu tarz bir tesadüf evrende yoktur.
Örnek verecek olursak; Bir yamaçtan büyük bir kayayı yuvarladığım da o kayanın yere ininceye kadar,olasılık dahilindeki tüm hareketlerden zorunlulukla yaptığı hareket tesadüftür. Bu kaya olasılık dahilinde olmayan bir hareket yaparsa mesela; aşağı doğru yuvarlanmayı bırakıp yukarı doğru çıkarsa o zaman orada bir irade vardır.
Peki teori nedir, örneğin evrim teorisi dediğimizde neden yaratılışçılar karşı çıkarlar, o sadece bir teori derler ? işte bir yanlış daha.
Günlük dilde teori, bir “önsezi” veya “tahmin” anlamına gelebilir. Ancak bilimde kullanılan teori en iyi şekilde desteklenmiş ve kanıtlarla sunulmuş bir açıklama anlamına gelir. Teoriler, bir şeyin “neden” ve “nasıl” olduğunu açıklar. Doğadaki olay ve olguların açıklamasıdırlar, kanıtlara dayalıdırlar. Örneğin Atom Teorisi maddenin yapısını açıklar, Evrim Teorisi canlı çeşitliliğini kaynağını açıklar hepsi geçektir ve kanıtlarla sunulmuştur. Bir varsayım veya tahmin değildir. Bir şeyin teori olması onun zayıf olduğunu değil, tam tersine doğa kanunlarını açıklayan güçlü ve bilimsel verilere dayalı bir açıklamalar bütünü olduğunu gösterir. Canlıların nesiller içerisindeki değişimi bir yasadır, gözlemsel bir gerçektir. Buna, evrim yasası denir.
Son yüzyılda evrimi destekleyen 200.000’den fazla makale yayınlamıştır. Bu makaleler evrimi destekleyen milyonlarca kanıt barındırmaktadır. Bugüne kadar evrim teorisine ters düşen tek bir kesin kanıt bile bulunamamıştır. Hiçbir bilimsel makalede evrim reddedilememiştir. Ve emin olun, çoğu bilim insanı evrim teorisini doğrulamak için değil; yanlışlamak için uğraşmaktadır.
Zira evrimi yanlışlayabilmek çok büyük bir başarı olacağından, bilim insanı kesinlikle Nobel ödülüne layık görülecektir. Hiçbir bilim insanı da bu ödülü kaçırmak istemez.